top of page
Yazarın fotoğrafıİzmir Eğitim Kooperatifi

OKULA UYUM

Güncelleme tarihi: 8 Eyl 2022

Okul çağı çocuklarda benlik duygusu gelişmeye başlar. Arkadaşlıkların ve başarının önemi artar. Ne kadar başarılı olduklarını ve daha iyisini başarabilmek için ne yapmaları gerektiğini bilmek isterler. Cesaretlendirildiklerinde, başarabildikleri şeylerle şaşırtırlar. Artık gerçek yaşama girmeye hazırdırlar. Toplumun sağladığı öğrenme ve çalışma alanında kendini göstermek zorundadırlar. Araç gereçler önemlidir ve becerilerini geliştirir.




Çalışma ve yapıcılık dönemidir. Enerjisini spor ve zihinsel etkinlikler gibi sosyal olarak kabul gören davranışlara yöneltirler. Erikson’a göre, çocuğun önemli bilişsel ve sosyal becerilerini geliştirerek, aile dışında da sosyal bir çevrede yer edinmek istediği bir dönemdir. Enerjisini spor ve zihinsel etkinlikler gibi sosyal olarak kabul gören davranışlara yöneltirler. Erikson’a göre, çocuğun önemli bilişsel ve sosyal becerilerini geliştirerek, aile dışında da sosyal bir çevrede yer edinmek istediği bir dönemdir.


Bağımlılıktan özerkliğe ve bağımsızlığa, bencillikten işbirliği ve paylaşıma, haz ilkesinde gerçekliğe, anında doyumdan erteleyebilmeye, beklemeye hızlı iniş çıkışlardan daha dengeliliğe, tutarsızlıktan tutarlılığa doğru adım atar. Daha az bağımlıdır, zaman zaman kendine güven konusunda çelişkileri olabilir, toplum kurallarına uyum sağlayabilir, toplumsallaşmıştır, dürtülerini daha fazla kontrol edebilir, cinsiyet rol ve davranışları belirlidir, yaşla birlikte soyut kavramları geliştirebilmektedir. “Aşağılık ve yetersizlik duygusu” “uyum yapamama ve umudunu yitirme” aile içi bağımlılığa geri dönme.


Çalışma duygusunun sağlıklı gelişememesinin sonuçları; çocuğun okul yıllarında çalışmaktan, işlerini iyi yapmaktan zevk ve gurur duyamaması veya tek taraflı çalışma kölesi durumuna gelmesi (“çalışma deliliği”) kendini yalnızca çalışarak değerli görmesi olabilir.


PSİKOPATOLOJİ İŞARETLERİ

Okula başlarken sorun yaratan bazı davranışlar psikopatolojik işaretler olabilir;

  • İnsanlarla ilişki,

  • Aileden ayrılma gibi

  • Yeni deneyimlere aşırı duyarlılık gelişebilir.

  • Endişeli olma, ilişkiden kaçma ve uyum güçlükleri olabilir.

  • Sebepsiz endişe,

  • Ağlama,

  • Korkular görülebilir.

  • Öğrenme güçlükleri,

  • Dikkat sorunları,

  • Regresif davranışlar,

  • Uyku, yeme problemleri,

  • Bedensel yakınmalar gelişebilir.

  • Aşırı obsesif düşünceler,

  • kompulsiyonlar,

  • İçine kapanma,

  • Ölüm konuları,

  • İlişkilerde bozukluk ve kopma,

  • Kendine ve başkalarına zarar veren tutumlar,

  • Gerçeği değerlendirmede bozulma,

  • Okul fobisi, Öğrenme soruları,

  • Uyum sorunları,

  • Kekemelik


Normal gelişimi destekleyici aile tutumları bilişsel gelişimi destekler ve kolaylaştırır. Deneme, öğrenme, düşünme, iletişim kurma, bağımsızlaşmaya yardımcı olur. İyi bir model olur.

Engellenmelere dayanabilme ve toplumsallaşma yeteneğini geliştirir. Aileleri tarafından yüksek düzeyde kabul gören ve desteklenen öğrenciler; kabul görmeyen, sürekli eleştirilen ve yeteri kadar desteklenmeyen, öğrencilere oranla daha yüksek başarı motivasyonuna sahiptirler.


Ne yapmamalı?

Sevgisiz veya aşırı düşkün. Hiç sorumluluk vermeyen veya aşırı disiplin uygulayıcı. Sevgi göstermede dengesiz ve tutarsız davranma. Aşırı sınırlayıcı, suçlayıcı.

“Aynı, sürekli ve tutarlı” olmayan tutumlar sergileme. Kabul edilme ve değerli olma arzusu içindedirler, tüm başarılarının vurgulanması halen çok önemlidir. Başarısızlıkları ise en aza indirilmeye çalışılmalı ve başarısızlıkları yerine başarılarının altı çizilmelidir. Çocuğunuz yeni bir şeyi başarmak için çaba gösterdiğinde, sonuç ne olursa olsun, gösterdiği çabadan dolayı onu takdir edin. Başaramaması durumunda yeniden denemesi için fırsat verin ve hemen yardım etmeye çalışmayın.

Çocuklar birilerinin kendilerini dinlemesini ve anlamasını bekler. Kendilerini ailelerinin bir parçası olarak hissetmeleri önemlidir. Aile yeterli destek vermezse kendindeki eksikliği daha fazla hisseder.

Başkalarının başarıları ile kıyaslanmak bu yaş grubundaki çocuklar için zor bir durumdur. Bu kendilerine güvenlerinin azalmasına neden olabilir. Ayrıca bu tutum, akranları ile ilişkilerinde de soruna neden olabilir. Çocukları birbiri ile kıyaslamak yerine, çocuğun o günkü performansı ile geçmiş performansını kıyaslamak kendini daha iyi hissetmesine yardım edecektir. Grup rekabeti yerine, her çocuğun kendi özelliklerine göre kazanıp kaybettiği aktiviteler tercih edilmelidir.

Çocuğunuz artık yetişkin gözetimine ihtiyacının olmadığını düşüneceğinden, her türlü sabretme becerilerinizi kullanmaya hazırlıklı olmalısınız! Yetişkin gözetimine ihtiyaç duymadıklarını düşünseler de, kendi başlarına bırakıldıklarında yalnız ve mutsuz hissederler ve bazen korkuya da kapılırlar. Halen yetişkinlerin onayını almak isterler


Çocukların ebeveynlerine bağımlılıkları azalırken, bu bağımlılığı bir başka yetişkine yönlendirme ihtiyacı da duyabilmektedirler. Bu nedenle ilkokul öğretmeni çocuk için çok önemli bir kişi haline gelebilmektedir. Dönemin sonlarına doğru çocuklar kendi eylemlerinin sorumluluğunu almaya hazır olacaklardır. Sorumluluk sahibi olmanın öğretilmesi bebeklikte başlayan uzun bir süreç olsa da, bu noktada bu konuda bazı somut adımların atılması mümkündür. İleriki hayatında zorluklarla baş etmeyi başaran, mutlu olabilen, üretken bir birey olabilmesi için bazı kuralları, isteklerini ertelemeyi ve gerekirse bunlar için mücadele etmeyi öğrenmesi gerekir. “HAYIR!” deyin. Bu kelimenin gücünü hafife almayın ve kullanmaktan da korkmayın. Kurallara uymamak için direnç gösterebilirler ama yine de bu kurallar kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Kurallar esneyebilir ama istikrar kalıcı olmalıdır.


Sevildiklerini ve desteklendiklerini hissettikleri zaman kuralları, en iyi şekilde öğrenir ve kurallara uymaya istekli olurlar. Çocuğunuz bir soru veya yorum ile size geldiğinde, o anda yaptığınız işi bırakın, çocuğunuza bakın ve onu gerçekten dinleyin. Birbirinize güvenin ve saygı gösterin. Tüm aile bireylerinin birbirine saygı göstermesini teşvik edin. İyi bir rol modeli olun. Çocuğunuzun bakış açısını anlamaya çalışın. Espri ve neşeyi teşvik edin. Birlikte çocuğunuzun sevdiği bir şeyi yapmak için zaman ayırın. Sınırlarınızı, kurallarınızı ve beklentilerinizi açıkça anlatın. Bunların net olmasına özen gösterin.


Zaman zaman çocuğunuza kuralı hatırlatmanız gerekebilir. Çocuğunuzun bir şey yapmasını istediğinizde saygılı davranmaya özen gösterin. Kuralların çocuğunuzu neden öfkelendirdiğini anlamanıza yardımcı olmasını isteyin. Çocuğunuza bir şeyi doğru şekilde yapması için şans verin. Kendinize de özen gösterin ve başka anne-babalar ve akrabalar ile iletişimde olun. Zaman zaman yeni bir çözüm yolu düşünmek için konuyu ya da ortamı olduğu gibi bırakarak, bir mola verin. Otoriteye gereksinimi duyan çocuk için, yetişkinin beklentilerinin de değişken, tutumunun tutarsız olduğu durumlarda; bocalaması daha fazla olacaktır.


İHTİYACI OLAN

  • SEVGİ

  • ANLAYIŞ-HOŞGÖRÜ

  • GÜVEN

  • YARGILAMADAN- KIYASLAMADAN

  • YARDIM-DESTEK



6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page