Gençler Arasında Sosyal Girişimciliğin Geliştirilmesi
Bu çalışma İzmir Eğitim Kooperatifi İZEK ortağı Aydan Tuncayengin'in AB Sivil Düşün 'DUYUR' destekli sosyal girişim projesidir.
DUYURMAK İSTİYORUZ
Bu çalışma sesimizi duyurmak için sosyal girişimciliği 12-18 yaş aralığında çocuğu olan ebeveynlere aktararak gençlerin ve ailelerinin sosyal girişimcilik hakkında bilgi sahibi olması, farkındalık yaratılması, fikir ve tasarımlarını geliştirmeleri, yeni iş fikirleri oluşturmaları, toplumsal ve çevresel fayda sağlaması yönünde sosyal medya içerikleri ve eğitim modülleri hazırlanmıştır. Ayrıca, bu eğitim modülleriyle gençlere yönelik düzenlediğimiz sosyal girişimcilik eğitimlerinde/atölyelerinde daha etkili faaliyetler gerçekleştirilmeye devam edilecektir.
SOSYAL GİRİŞİMCİLİK
Sosyal girişim, öncelikli toplumsal sorunları, maddi fayda ve kâr ön planda olmaksızın ortadan kaldırmaya ve sistemleri dönüştürmeye yönelik yapılan girişimcilik faaliyetidir.
Sosyal girişimler bir değişim aracıdır aynı zamanda sosyal kalkınmaya hizmet eder. Sosyal girişimcilik kar ve sosyal faydayı aynı potada eritmektir.
Çalışmamızda 12-18 yaş aralığında gençlerin kendilerini ifade edebilmeleri, yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaları, sosyal ve çevresel sorunlara kendilerince çözüm üretmeleri ve üretken ve yaratıcı bir öğrenme süreci geçirmeleri amaçlanmaktadır.
Sosyal girişimci toplumsal dönüşüm aktörüdür. Çevresel ve toplumsal sorunlara kalıcı ve ölçeklenebilir çözümler geliştirir. Başkalarının göremediğini görerek yeni fırsatlar yaratır, sistemleri değiştirir ve yeni yaklaşımlar bularak toplumun önemli sorunlarına çözüm getirirler.
Sosyal girişimcilik, bir girişimin ya da işletmenin sosyal veya çevresel amaçlarını gerçekleştirmeye odaklanmasıdır. Sosyal girişimciler, toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikçi çözümler geliştirirler ve bu çözümleri uygulamaya koyarlar. Eğer sosyal girişimcilik yapmayı düşünüyorsanız sosyal girişimcilik yol haritasını takip ediniz…
Sosyal girişim projelerinin amacı, toplumda bir ihtiyaç ya da sorunu çözmek için sosyal, ekonomik ve çevresel fayda sağlamayı hedefleyen işletme modelleridir. Bu projeler, kâr amacı gütmeyen, ancak mali bağımsızlık ve sürdürülebilirlik hedefleyen işletmelerdir.
Sosyal girişim projelerinin amacı, toplumun faydasına olan bir proje geliştirip, bu projeyi hayata geçirmek ve bu sayede toplumda bir iyileşme sağlamaktır.
Sosyal girişimlerin anahtar noktalarından biri sosyal değer yaratmalarıdır. Sosyal değer yaratma niteliği sosyal girişimlerin toplumun ihtiyaç duyduğu alanlarda hedef gruplara sundukları katkıyı, toplum için sosyal fayda üretmelerini ve sosyal sorunlara yeni bakış açılarıyla çözüm üretmelerini ifade etmektedir.
SOSYAL GİRİŞİMCİ
BAŞARILI SOSYAL GİRİŞİM ÖRNEKLERİ
BARIŞ KENT
STEAM EĞİTMENİ
Eğitim videomuzda Türkiye'de sosyal girişimcilik kavramının yaygınlaştırılması amacı ile hazırlanan “BAŞARILI SOSYAL GİRİŞİM ÖRNEKLERİ” konusu anlatılmaktadır.
İşte size her biri farklı umut yaratan sosyal girişimlerinden örnekler.
Sosyal girişimcilik toplumsal zorluklar, çözüme ulaştırmayı ve öncelikli sorunu ortadan kaldırmayı amaçlayan girişimcilik faaliyetleridir.
Sosyal girişimcilik kavramı için birçok farklı tanım bulunuyor. Bu tanımlarda örtüşen 3 ana kriter ise;
-
Sosyal/çevresel etki yaratmanın öncelikli hedef olması,
-
Ticari faaliyet yoluyla gelir elde edilmesi,
-
Gelirinizin ana misyonu için kullanılması.
YEREL YÖNETİMLER VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK
OYA DEMİRTAY
ENDÜSTRİYEL TASARIMCI
FikrimİZ/FabrikaLab İzmir
Eğitim videomuzda Türkiye'de sosyal girişimcilik kavramının yaygınlaştırılması amacı ile hazırlanan “YEREL YÖNETİMLER VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK” konusu anlatılmaktadır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi sosyal projeler dairesi başkanlığı Meslek Fabrikası şube müdürlüğüne bağlı Fikrimİz birimi sosyal girişimcilik, İnovasyon, teknoloji alanlarında faaliyetlerini geliştirmektedir.
FikrimİZ, İzmir ekonomisini yenilikçi ve girişimci bir ekosisteme kavuşturmak ve şehrin coğrafi karakterine yaslanarak geliştirmek amacıyla herkes için tam zamanlı, üretken ve yenilikçi bir iş ortamını sağlama ve yoksulluğun İzmir’deki her türlü şeklini azaltma hedefleriyle çalışır.
FikrimİZ, bünyesinde bulunan FabrikaLab İzmir’in sunmuş olduğu dijital üretim teknikleri ile tüketmek yerine türetmenin önemli olduğu vurgulanarak, toplumsal sorunları önceleyen sosyal etki yaratacak projelerin ve fikirlerin geliştirilmesine destek sağlamaktadır. FabrikaLab İzmir, günümüz dünyasında herkesin bilime, inovatif tasarıma ve teknolojiye kucak açan bir anlayışla bir şeyler icat edip yaratabildiği, bir şeyleri değiştirebildiği ve herkesin kendini gerçekleştirebildiği bir mekan deneyimi sunmaktadır.
FikrimİZ’de toplumsal dönüşüme esas sosyal sorunları çözmeyi görev edinen girişimcilere ortak çalışma alanı, mentör ve eğitim desteği verilmek üzere pilot uygulamalar (FikrimİZ Ideathon, FikrimİZ Sosyal ve Gıda Girişimciliği Programları) gerçekleştirilmektedir ve kısa vadede kamusal alan etkileşimini önceleyen sosyal girişimcilik, sosyal kooperatifler ve STK lar başta olmak üzere iş birliğine dayalı faaliyetlerin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
SOSYAL GİRİŞİMCİLİK
AYDAN TUNCAYENGİN
GAZETECİ – YAZAR- EĞİTİMCİ- SOSYAL GİRİŞİMCİ
Eğitim videomuzda Türkiye'de gençler arasında sosyal girişimcilik kavramının yaygınlaştırılması amacı ile hazırlanan “SOSYAL GİRİŞİMCİLİK” konusu anlatılmaktadır.
Sosyal girişim; Toplumsal sorunları dönüştürmeyi sağlamak amacıyla maddi çıkar gözetmeden, elde edilen kazançları sosyal sorumluluklara harcayan girişimcilik faaliyetleri olarak da tanımlanıyor. Sosyal girişimler bir değişim aracıdır aynı zamanda da sosyal kalkınmaya hizmet eder.
“Sosyal girişim” anlayışı girişimcilik prensiplerinin kar maksimizasyonu yerine toplumsal sorunlara uyarlanmasını kapsamaktadır. Sosyal girişimler, sosyal sorunların çözümünde “sistematik değişimi” hedefleyerek, ele aldıkları alanlarda benzer vakaları tek tek düzeltmektense sistematik değişim yaratmayı, çözümlerini yaygınlaştırmayı ve uzun vadede toplumun desteğini kazanarak sorunun ortadan kaldırılması yönünde çalışırlar.
YARATICILIK VE SOSYAL GİRİŞİM
ERŞAN ALTÜRK
ROBOTİK KODLAMA EĞİTMENİ
Eğitim videomuzda Türkiye'de gençler arasında sosyal girişimcilik kavramının yaygınlaştırılması amacı ile hazırlanan “YARATICILIK VE SOSYAL GİRİŞİM” konusu anlatılmaktadır.
Yaratıcı düşünmenin çok güzel bir tanımı Leo Burnett tarafından yapılmıştır. Kendisi Chicago ekolünün reklamcılık sektöründe kurucusu olarak tanınmaktadır. Şöyle tanımlar: Bildiğiniz şeyleri bilmediğiniz şekilde birbiriyle bağlantılı hâline getirmektir.
Yaratıcı düşünmenin önemi üzerine durduğumuzda da yeni ürünün yeni fikrin ortaya çıkarılması için elimizdeki en güçlü araçlarından bir tanesidir. Bunun da hangi yöntemlerle gerçekleştirildiğine dair çalışmalar yapılmıştır.
Çalışmamızda biz de bu yöntemlerden bir tanesini kullanıyoruz. Bu yöntemlerden bir tanesi scamper yöntemidir. Bu yöntemde bir probleme ihtiyaca yönelik olarak bir çözüm üretmek üzerine çalışmalar yapılır. Burada eğer ihtiyaca yönelik bir ürün geliştirilecek ise “bu ürünün aklımıza ilk gelen çözüm önerilerinin dışında neler olabilir” sorusuyla farklı düşünmeye farklı bakış açılarıyla çalışmaya başlayabilir, ürünün daha küçük, daha büyük olması, daha farklı nasıl uyumlandırılabilir bir yapıya dönüştürülebileceği üzerine düşünerek bu farklı düşünmeyi çalışmamızda kullanabiliriz.
GİRİŞİMCİLİK
PINAR ÇOBAN
EĞİTİMCİ
Nasıl girişimci olunur?
Öncelikle toplumun ihtiyacını giderecek bir iş fikriniz olması gerekiyor. Bir fikir ile çıkıyoruz yola. Sonrasında o ürünün ya da hizmetin üretilmesi hizmetin pazarlaması derken piyasada internet ortamında çok fazla iş planı örneği var. Bir iş planını koyuyoruz önümüze ve iş fikrimizi orada olgunlaştırıyoruz.
Peki, iş planı bize neyi sağlıyor? Ürünü kime pazarlayacağız, ne üreteceğiz, ne kadar üreteceğiz, kime pazarlayacağız, nasıl pazarlayacağız, sermayemiz nedir, ne kadar sermayeye ihtiyacımız var ve bu sermayeyi nereden temin edeceğiz? Dağıtım kanallarımız neler olacak…
Fikrimizin ayakları yere basar hâle getiriyoruz. Devamında neye ihtiyacımız varsa çok fazla sermaye temin yolları var bunları araştırıyoruz bunlara giriyoruz.
Gençlerin özellikle girişimcilik konusunda dikkat edeceği noktalar baştan yapmak istedikleri iş fikrini iyi düşünmeli ve odaklanmalıdır.
Gençler öncelikle iş fikrinde iş kolundaki yapmak istedikleri işi önce kendilerine sormalılar. “Bu işi neden yapmak istiyorum? Bunu sürekli yapmaya meyilli miyim sürekli hayatım boyunca bu işe devam edebilir miyim, girişimci olabilir miyim, düşersem kalkabilir miyim riski alabilir miyim? Ben bu işi sürekli yapabilir miyim, uzun süre yapmak istiyor muyum? Ve bir başkasına bu işi “nasıl uzun süre yapabilirim, neden yapmak istiyorum” sorularını da sormalılar.
GENÇLER ARASINDA SOSYAL GİRİŞİMCİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ
RÜYA DEDE - İLKER KILIÇER
MİM SANATÇISI
Rüya dede derler bana. Ben bir kuklayım. Sahne sanatlarıyla uğraşıyorum.
Gençler kendilerini ifade edecek alanlar arıyor. Üretmek istiyorlar. Herkesin bir potansiyeli vardır. Teknoloji ve görsel dünya hafızaları oldukça yoğunlaştırdı. Sınırları ortadan kaldırmak lazım… Özellikle ebeveynler çocuklarına baskı yapmamalı. Çocuklarının istedikleri alanlarını seçmelerine/deneyimlemelerine destek olmalılar.
Gençlere yaratıcılıklarını geliştirecek serbest alanlar yaratılmalı. Kendilerini ifade edecek alanlar olmalıdır. Gençler bu şekilde kendilerini gözden geçirebilir, toplumsal ve sosyal faydaya yönelik üretimler yapabilirler.
Gençler çok şey yapmak istiyorlar. Gençlerin eylem planları içinde sosyal girişimlerde bulunmak, toplumsal hayata katılmak, fikirlerini geliştirmek, yaratıcı olmak, sorunlara çözüm bulmak bulunuyor. Ancak gençlerimizin endişe ve kaygıya kapılmamalarını sağlamak için biz yetişkinlerin onlara rehber olmak en önemli görevidir…
ÇEVRESEL FAYDA SAĞLAMA
SADIK ŞENTÜRK
SINIF ÖĞRETMENİ, GERİ DÖNÜŞÜM UZMANI
Benim çok sevdiğim bir söz vardır. “Ne yazık ki doğayla savaş hâlindeyiz kazanırsak aslında kaybedeceğiz.”
Yani biz öncelikle bizim sloganımız doğaya karşı değil, doğa ile uyumlu yaşamak olmalı. Çevre sorunlarımızı giderebilmek için en basit çözüm budur. Doğayla savaşmayacağız öncelikle doğaya uymaya çalışacağız. Çevre sorunları kamu sektörü, özel sektör, hükümet dışı kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları tamamının katılımı ile çözülebilir. Basit başlıklar altında toplayalım derseniz, bize düşen görevler en basitinden söylüyorum çöplerimizi doğaya atmamaktır.
Kâğıt, cam ve plastik vb. atıkların geri dönüşümünü sağlamak onları geri dönüşüme verebilmektir. Karbon salınımı azaltmak anlamında fabrika bacalarından çıkan dumanları daha absorbe edebilmek için filtreler kullanmak. Mümkün olduğu kadar bu karbon salınımı azaltmak ama bunun yanında gerekiyorsa filtreler kullanmak. Yeşil alanların çoğaltılması tahribatının engellenmesi, ormanların çoğaltılması tamamen bize düşen yapabileceğimiz şeylerdir.
Burada bir şey daha var; çevre sorunuyla ilgili ve ben onu da vurgulamak istiyorum bazı işletmelerde özellikle girişimcilik için konuşuyoruz bunu ya ekolojik olmak ya ekonomik olmak arasında sıkıştıklarını söylüyorlar. Buna ben kesinlikle katılmıyorum ekonomik olarak da ekolojik olunabilir. Dünyada çok farklı örnekleri var. Örneğin Hollanda'da çiçek seralarının bununla ilgili uygulanan örnekler var daha küçük alanlarda üretip tamamen su ya da taş günü içerisinde toprağa hiç değmeden yetişmesini sağlamak. Burada doğaya verebilecekleri kimyasal maddelerin tamamen önüne geçiyorlar. Bunlar yapılabilecek şeyler aslında.
Sürdürülebilirlik konusunda yaratıcı düşünce çok önemlidir. Yaratıcı düşünce ile birlikte sürdürülebilirliği bir yaşam ve iş felsefesi hâline getirmek gerekiyor. Öncelikle olaya bu açıdan bakmak lazım! Burada çevremizi çok iyi gözlemlemeli çözüm odaklı olmalı yani şu anda işte mevcut sistem böyle gidiyor böyle gitsin değil bunun sürdürülebilirliği nasıl sağlayabiliriz.
Bunun çevreye uyumunu nasıl sağlayabiliriz diye bakmalı. Örneğin ben kısa örnekler verebilirim hemen aklıma gelebilecek şeylerden. Örneğin tamamen gübreleşen doğada çözülebilen ambalajlar kullanabiliriz.
Giyim sektörü aslında çok göze batmayan bir şey ama. Fastfashion dediğimiz hızlı bir moda sektörü var ve buradan inanılmaz bir atık çıkıyor. Ne yapılabilir mesela doğaya uyumlu doğada çok çabuk kaybolabilen veya yüzde yüz dönüştürülebilen malzemeler olarak kullanılabilir. Mesela bunla ilgili Adidas markasının çalışması var. Tamamen yüzde yüz dönüşebilen ayakkabılar üretiyor bunları siz geri götürdüğünüzde tekrar bunları dönüştürüp hiç doğaya zarar vermeden dönüştürecek malzemeler kullanıyordu bu tür şeyler yapılabilir. Örneğin paketsiz satılan ürünler var. Bu ürünlerde fazladan paket atımını engellemek için ya da işte ağacı koruyabilmek adına bu paketli ürünlerin bir şekilde kullanım klavuzları vs. internet üzerinden yayınlayıp ulaşılabilecek hâle getirip burada atığı azaltmış olabiliriz. Bu örnekler çoğaltılabilir.
GENÇLER ARASINDA SOSYAL GİRİŞİMCİLİK
ŞAHİN DOĞAN
BORNOVA BELEDİYESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI YERLEŞKE YÖNETİCİSİ
Gençler arasında sosyal girişimciliği yaygınlaştırmak için bir kere gençlerin neden sosyal girişimciliğe uzak neden mesafeli durduklarını araştırmak gerekiyor. Bununla ilgili bir araştırma makalesi okumuştum. Burada gençlerin neden uzak durduğuyla ilgili birkaç tane tespitler vardı. Bu tespitlerden bir tanesi de özgüven eksikliğiydi. Gençlerde özgüven eksikliği başarısız olma korkusu, özgüven eksikliği. Belki bilgi, beceri ve tecrübe eksikliği bu tür konulara zaman ayıramamaları da etken olabilir.
Gençler geleceklerini tam olarak belirleyemedikleri için bu konular gençlerin maalesef yaratıcılık konusunda sosyal girişimcilik konusunda biraz da uzak ve mesafeli olmalarına da neden oluyor…
Girişim bir cesaret işi! Başarısız sosyal girişimcilik yapan, sosyal girişimcilikle uğraşan kişiler tüm denemelerinde başarılı olmamışlardır. Başarısızlık da aslında bir tecrübedir. Ancak gençlerimizi bu alana sosyal inovasyon, sosyal girişimcilik alanlarına çekmek amacıyla bence bu hem özgüven eksikliğini hem de çocuklarımıza gençlerimize bu girişimcilik kültürünü vermek için daha alt ilkokul düzeyinden itibaren daha ortaokul düzeyinden itibaren daha alt eğitim öğretim düzeyinde bu girişimcilik kültürünü vermemiz gerekiyor diye düşünüyorum.
Gençler her çözümün bir parçası olabilir. Çünkü gençlerden beklentimiz çok yüksek. Çünkü bir sosyal girişimcilikle ya bir soruna çözüme katkıda bulunuyorsunuz ya da bir ihtiyacı gideriyorsunuz. Buradan da gençlerimizin yeni dünya düzenine veyahut da dünyada artık var olan teknolojik gelişmelere daha yatkın olmaları dünyayı aslında takip etmiyormuşlar gibi gözüküyorlar ama teknoloji bakımından çok takip ediyorlar. Teknoloji bakımından takip ettiklerinden dolayı da gençler gelişmelere açık, sadece onları teşvik etmemiz gerekiyor. Burada teşvik çok önemlidir. Teşvik için de dediğim gibi biraz önceki etkenleri olumsuz etkileri neden uzak durduğu konulardaki olumsuz etkenleri ortadan kaldırırsak ve azaltırsak gençleri bu alana çekebiliriz.
Gençlerden her zaman ümidimiz var. Geleceğimiz ve kurtuluşumuz ilerlememiz gençliğe bağlı o yüzden gençlerimize sosyal girişimcilik alanında inovasyon alanında yaratıcılık anlamında yenilikçi çözümlerle olaya bakış açısı değiştirerekten ülkemizin sosyal sorunlarına çözüm üretebiliriz.
SORUNA KARŞI ÇÖZÜM
ÇAĞIL SÖYLER
EĞİTİMCİ
Aslında toplumsal ve çevresel sorun her ne kadar bir aradaymış gibi gözükse de birbirinden ayrı kavramlar olduğunu düşünüyorum ben. Toplumsal sorun olarak düşündüğümüz zaman mesela cep telefonu kullanımının daha doğrusu yanlış kullanımı toplumsal olarak şu an sorun teşkil ediyor. Ama çevresel sorun dediğimiz zaman direkt kendi çevremizden başlayarak dış dünyaya doğru düşünecek olduğumuzda en önemli mesela çevresel kirlilik. Bu bence iki terim arasındaki farklılığı gösteriyor bize. Ama her ne kadar farklı olsa da sonuçta bir sorun.
Şimdi sorun olarak düşündüğünüzde mesela ülkemizdeki en büyük problemlerden birisi yoksulluk olarak düşünebiliriz. Yoksulların yoksul olmasının sebebinin ötesinde bu yoksulluktan kaynaklanan problemleri var. Bu barınma olabiliyor ısınma olabiliyor yiyeceğe ulaşma olabilir. Bunların hepsi birer problemdir. Biz bunlardan hangisini çözebiliriz diye düşünmeliyiz. Tabii bunu düşünürken de tek başımıza belki karar veremeyiz belki beyin fırtınası şeklinde birkaç arkadaşımızla yapabiliriz.
Hatta mümkünse zor durumda olan kişileri de bu işe dahil ederekten onların da fikrini alarak çözülebilecek sorunu öncelikle ele almalıyız. Mesela buradan gıdaya ulaşmayla ilgili kısmı düşünecek olabiliriz. Bunu düşündüğümüzde de temel gıda olur. Normal işte temel gıda dışındaki gıdalara ulaşımla ilgili de olabilir. Mesela temiz suya ulaşmak da bazen sorun olabiliyor. Ama temel gıda olarak düşündüğümüzde de en çok aklımıza gelen ilk şey ekmektir. Ekmeğe ulaşmak için normalde düşünülmüş bazı sistemler var. Bunlardan birisini örnek vermek gerekirse askıda ekmek uygulaması zaten uygulanan bir şey... Bunu bir adım öteye götürerek iş modeli hâline getirebiliriz.
Bu noktada iş modeli hâline getirirken bir web uygulaması ya da telefon uygulaması geliştirebiliriz. İhtiyaç sahipleri bu uygulama ile hangi fırında askıda ekmek olduğunu hangi bakkalda askıda ekmek olduğunu görebilirler. Bunu iş modeli hâline getirip biraz da finansal bir kazanç elde etmemiz gerektiğinde ise bu modeli farklı şehirlere satabiliriz. Fırınlarla anlaşıp buradan komisyon alınabilir. Ya da normalde bu askıda ekmekte bir kişi gidip fırından ekmek alırken fazladan ekmeği askıda ekmek hâline getiriyor. Biz bu noktada yardımsever birisinin fırına gitmeden bağış şeklinde ekmek almasını sağlayabiliriz oradan kâr payı biz de alıp bununla işlerimizin sürdürülebilir olmasını sağlayabiliriz.
Şimdi yaptığımız web uygulamasında gerekirse fırına gitmeden de insanların bağış yapabilmesini sağlayabiliriz. Bu bağış yaptıkları miktarın bir kısmını da işlerin devam ettirilebilmesi adına sürdürülebilir olması adına bir miktar payı da oraya finanse edebiliriz. Bu sadece sürdürülebilir bir girişim hâline gelmiş olur.
YEREL YÖNETİM VE SOSYAL GİRİŞİMCİLİK ÖRNEĞİ
AYŞE CEREN UÇAR
DOKUR EVİ YÖNETİCİSİ
UŞAK BELEDİYESİ
Biz bu işe 2011 yılında başladığımızda 2010 yılında açıldığında Uşak’ta artık dokuyucu hiç yoktu ve dokuma atölyesi hiç yoktu. Şu anda son 3 yıldır özellikle de tam 4 tane atölye açıldı. Sosyal girişimcilik birazcık maalesef sektör zor bir sektör maliyetli bir sektör olduğu için herkesin altından kalkabileceği bir girişim olmayacaktı ve belediye böyle büyük bir sosyal girişimciliğe adım atarak birçok firmaya örnek oldu. Ve zamanla biz bunu çeşitli fuarlara, sergilere, festivallere katılarak tanıtımını artırarak müşteri toplamayı ‘artık Uşak’ta Uşak halısı dokunuyor bayanlar Uşak kilimini dokuyormuş’ diye adımızı duyurmaya başlayınca tabii bu işe yatırım yapmak isteyen bu girişimciliği artırmak isteyen firmalar oldu. Ve şu anda 4 tane daha atölye bu işle meşgul.
İnanılmaz büyük bir değişim oldu. Katılımcı kadınların yüzde 99’u ev hanımıydı. Burada çalışmaya başlayan kadınların hayatında çok büyük değişiklikler yaptı tabii ki bu atölye. Çünkü burada çalışan bayanların yüzde 99’u ev hanımıydı. Yani genç kızlığında dokumayı öğrenmiş köyünde genç kızken bir atölye açılmış ya da annesi evde dokurken öğrenmiş kişilerdi.
Evine katkı sağlayacak mezuniyet olarak ilkokul mezunu olan kişilerdir. Fabrikalarda çalışmak için eşi uygun bulmuyor çocuklarının durumu uygun değil o yüzden de burada çalışmaya başlayarak ev hanımıyken burada çalışmaya başlayacak evine çok güzel maddi katkılar sağlamaya başladı. Maddi kazancı olunca özgüveni gelişti, özgüveni gelişince çocuklarının eğitim hayatına büyük destekler oldu.
Şehir dışarıda okumaya gönderemezken çocuğunu tek maaşla okutamayacağı için şehir dışında büyük üniversitelere göndermeye başladılar bir ev bir araba alma hayali kuramazken dediğim gibi tek maaşla eşinin maaşıyla hepsinin bir evi bir arabası var mutlaka. O yüzden gözlerinde de o ışığı görüyorum. Buradan çıkıp giderlerken de o mutluluğu görüyorum. Hepsi de zaten sıkı sıkıya işine bağlı olmasından dolayı hepimize yansıyor bu durum.
BENİM KIZIM BİR SOSYAL GİRİŞİMCİ
“Benim kızım bir sosyal girişimci”
Baba; ÜZEYİR TAVUŞ
Kızı; DERİN TAVUŞ
Derin’e “hangi sorunu çözeceksin” dedim…
Derin; “Ben yapabilir miyim? Ben deneyebilir miyim?” dedi, evet dedim…
“Benim fikrim var baba” dedi…
Derin paylaşmayı ve yardımlaşmayı sever ve sürekli arkadaşlarına yardımcı olmaya çalışır.
Derin yenilikçi fikirlere sahip...
Derin hayal kuruyor ve sorun çözmeye çalışıyor!
Derin yaratıcı bir çocuk!
Derin bir sosyal girişimci…
Çocukların ve gençlerin erken yaşta sosyal girişimcilik farkındalıklarının ve yetkinliklerinin gelişmesi için fikirlerini önemseyin, fırsat verin.
Haydi siz de hayallerinizi harekete geçirin.
BENİM ANNEM BİR SOSYAL GİRİŞİMCİ
“Benim Annem Bir Sosyal Girişimci”
Uçurtmaların renkli dünyasıyla annem sayesinde tanıştım. Uçurtmanın sokaktaki çocukları, aileyi birleştirici gücü var. Annem bir sosyal girişimci olarak, Türkiye’deki ilk ve tek kadın uçurtmacısıdır…
Çocukların ve gençlerin hayat kalitesini artırmak, insanların ihtiyaçlarını karşılamak yaratıcılığını sürekli geliştiriyor.
Sabretmektir uçurtma, Dosttur, uçurtma insanın yalnızlığını paylaşır ve strese iyi gelir.
Annemden azimli olmayı, insanlara faydalı olmayı, emeği ve sevgiyi öğrendim…
Bütün insanlar için iyilik peşinde koşmamız gerektiğini öğrendim…
Benim annem fark yaratan uçurtmalarıyla, sevgisiyle herkesin kalbine dokunur…
Toplumsal sorunların çözmek ve değişim için, iyilik peşindedir annem!
BENİM OĞLUM BİR SOSYAL GİRİŞİMCİ
“Benim Oğlum Bir Sosyal Girişimci”
Sosyal girişimcilik-sorumluluk projelerinden birisi; Valilik Onaylı “Çocukların Dilinden Çocuklar Anlar” adlı sosyal sorumluluk projesidir. Akran eğitimi odaklı bu proje kapsamında, Matematik, Yazılım, Zihin Yönetimi, Kriptoloji ve Edebiyat alanlarında öğrendiklerini ve deneyimlerini, 500’ün üzerinde yüz yüze ve online ders yaparak arkadaşlarına aktardı. Bu sosyal girişiminde derslere katılan arkadaşlarının başarı ve odaklanma seviyelerini çok üst düzeye taşıdı.
Arkadaşlarının başarı ve odaklanma seviyelerini çok üst düzeye taşıdı. Bu sayede özgüvenli, kararlı, başarabilmeye odaklı, yardımsever ve en önemlisi sosyallik kazanmalarında önemli bir rol aldı.
“Bir Masal Yazdım” adlı ilk masal kitabı yayımlandı. Bu projeyle çocukların hayal dünyalarını, değer yargılarını, duygularını geliştirerek geleceğe sevgi ile bakmalarını; yine bir çocuk olarak hedefledi.
“Başarı Hikayeleri” ve “Nasıl Başardım?” videolarında kitabıyla yer alarak akranları için sosyal motivasyon oluşturdu. Bu masal kitabında 5 ayrı masalına ve her birinin İngilizce versiyonlarına yer verdi. Hayal gücünü yaratıcılık, fedakârlık ve enerjik olma üzerine kurdu. Sorunları çözme çabasından hiç vazgeçmedi. Öğrenirken öğretiyor, öğretirken de öğreniyor!
Hedefi genç ve dinamik yaşlarında insanlığa daha birçok sosyal girişimcilik projeleri ile beraber yeni bir yön vermek.